Uruguay’ın kuzeyindeki Los Catalanes bölgesi ametist ve akik değerli taş yataklarıyla tanınır. Bununla birlikte, ametistlerin bir buçuk asırdır burada çıkarılmasına rağmen, nasıl oluştukları hala net değildir.
Almanya’dan bilim insanlarının araştırması nihayet bu konuya ışık tutmayı başardı. Uzmanlar, mor kristallerin oluşum sırrında beklenmedik derecede düşük sıcaklık ve sıradan yeraltı suyunun izlerini buldu.
Uzmanlar 30’dan fazla aktif madeni inceledikten sonra yenilikçi teknolojiler aracılığıyla kalay, mineraller ve yeraltı suyundan nelerin oluştuğunu araştırdı.
Doğa
Reklam
Reklam
Daha önce durumu bir “çevre felaketi” olarak değerlendirilen Kaliforniya’daki Salton Gölü, şimdi ABD’nin elektrikli otomobil bataryaları için gerekli bir metal olan lityum madenciliği için önemli bir kaynak haline gelebilir.
Enerji Bakanlığı’na göre göl, 375 milyondan fazla şarj edilebilir pil üretmeye yetecek 3.400 kilotona kadar lityum barındırabilir.
Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, Lityum Vadisi’ni ülkedeki elektrikli araç sayısını artırma hedeflerine ulaşmaya yardımcı olacak bir pil üretim merkezi haline getirme planlarını açıkladı. Yeni çıkarma yöntemi, çevresel riskleri azaltabilecek mevcut jeotermal enerji santrali altyapısının kullanılmasını içeriyor.
Reklam
Son birkaç yıldır bilim insanları, her gün milyonlarca ton plastik gezegenimizin okyanuslarına karıştığı için deniz ortamında en hızlı bozunan plastik türünü bulmaya çalışıyorlar. Woods Hole Oşinografi Enstitüsü’ndeki bilim insanları, yüzyılı aşkın süredir kullanılmakta olan selüloz diasetatın (DAC) bunu yapabildiğini ve süreci nasıl hızlandıracaklarını buldular.
Araştırmacılar DAC’ın deniz suyunda en hızlı bozunabilen plastik olduğunu ve teknik olarak biyoplastik olarak sınıflandırıldığını buldular. Biyoplastiği gözenekli hale getiren ve “köpürme” adı verilen basit bir modifikasyonla DAC, katı muadillerinden 15 kat daha hızlı ve kağıttan bile daha hızlı bir şekilde bozunuyor.
Reklam
Çift fırtına sırasında birkaç günlüğüne evlerinden ayrıldı. Laura geri döndüğünde, fırtınanın ne yaptığına bakmak için arka bahçeye gitti. İşte o zaman parlak bir cisim görmüş.
Laura, ilk başta onu bir anahtarlık sandığını söylüyor. Ancak kadın nesneye yaklaştığında, bunun kocasının birkaç yıl önce inşaat işi yaparken kaybettiği bir alyans olduğu anlaşıldı.
Reklam
Fil ayağı (Dioscorea elephantipes) alışılmadık görünümüyle koleksiyoncuların ilgisini çekmektedir. Fil ayağına ya da kaplumbağa kabuğuna benzeyen soğanlı bir gövdeye sahip bu egzotik bitki etkileyici boyutlara ulaşabilir. Dokulu kabuğu onu her iç mekanda gerçek bir mücevher haline getirir.
Fil ayağı parlak ama dolaylı güneş ışığına ihtiyaç duyar. En iyisi güneye bakan bir pencere kenarına veya bir seraya yerleştirilmesidir. Bitki, düzenli olarak sulanmasının önemli olduğu Ekim ayı sonlarında başlayan aktif bir büyüme evresine sahiptir. Uyku döneminde yapraklar sararır ve dökülür ve caudex çürümesini önlemek için sulama önemli ölçüde azaltılmalıdır.
Reklam